|
mailleriniz
için dyatar25@yahoo.com
|
atlas@asia.com
|
Bu
site Özlem Özhan
ve Deniz Yatar
tarafından
tasarlanmıştır.
TÜM
HAKLARI SAKLIDIR.
|
|
|
En
iyi 1024x768
pikselde izlenebilir.
|
|
|
|
|
|
VENEDİK
|
Bologna trenindeyiz. Aktarma yaparak sabahın
erken bir vakti İtalya anakarasını Venedik'e bağlayan sağı
solu deniz bir yolda açıyoruz gözlerimizi. Güneş sabah sabah
daha da parlatıyor adayı. Sanki deniz de dahil heryer camdan bir
fanus içinde! Tren istasyonunda inip hemen gece için biryer
ayarlamaya çalışıyoruz. Birkaç olumsuz telefondan sonra yanımıza
gelen bir hawkerın teklifi bize cazip geliyor ve hemen onla
birlikte istasyondan çıkıyoruz. İlk görünen şey Büyük
Kanal, üzerinde sağe sola hareket halindeki voperettoların içinde
ayakta duran insanlar, tam karşıdaki bembeyaz eski bir bazilika |
hemen sol taraftaki köprünün üzerindeki insan kalabalığı
sanki kocaman bir film seti gibi ve sanki herkes çekilen filmdeki
rollerini oynar gibiler ve bu film kesinlikle çok romantik bir aşk
filmi...Kesinlikle...İtalyanlar bu kente yada bu
oldukça
sıradışı coğrafyaya 'dişi şehir' diyorlarmış. Belki
hissettirdikleri içindir. Gerçektende burada insan romantizmi
doruklarında yaşayabilir. Sanırım bu konuda biz biraz şanslıydık...Önümüzde hawker elele tutuşmuş etrafı
hayran gözlerle seyrederek ilerliyoruz muhtemelen kalacağımız
otele. Adam sürekli daha iyi bir alternatif bulamayacağımızı,
bu mevsimde yer bulmanın çok zor olacağını anlatıp duruyor
ama pek dinlediğimiz söylenemez doğrusu. |
|
|
Otel ilk bakışta
bizi hayalkırıklığına uğratsada odamızı görünce yüzümüz
güldü,uzun süredir ilk kez bu kadar iyi bir yerde kalacağız.
Hemen anlaşıveriyoruz oracıkta. En önemli avantaj ise çok
merkezi bir yerdeyiz gara sadece beş dakika mesafede. Duşumuzu
alıp atıyoruz kendimizi Venedik'in büyülü dünyasına... Geçtiğimiz
her köprü, kaybolduğumuz her sokakta daha bir keşfediyoruz bu
dişil kenti...Bir süre elimizdeki haritayı takip etmeye çalışıyoruz
ama eninde sonunda burada yolunu kaybedersin. En iyisi kaybolalım...
Ara sokaklarda dolaşırken kulaklarımızı gondollardan yükselen
akordeon sesleri dolduruyor. Evlerin rengarenk balkonları
pencereleri gözlerimizi dinlendiriyor. Belkide insanın
yenilenmesi için Venedikten daha iyi bir seçenek yoktur. |
Ve etkileyici bir meydan. San Marco, çok güzel
görünümlü bir bazilika, kocaman bir meydan,insanlar, 80 m.lik
bir kule, bir sürü güvercin. etrafta restoranlar canlı klasik
müzik, oturup dinliyoruz bir süre. Güvercinlere ıvır zıvır
veriyoruz ellerimize konup yiyorlar hiç ürkmeden. Bazilika tamamen mozaik kaplı. İçini
tariflemek gerçekten çok güç. Dahası için gitmeli...Gecede
gelmeliyiz diyerek ayrılıyoruz buradan.
|