|
mailleriniz
için dyatar25@yahoo.com
|
atlas@asia.com
|
Bu
site Özlem Özhan
ve Deniz Yatar
tarafından
tasarlanmıştır.
TÜM
HAKLARI SAKLIDIR.
|
|
|
En
iyi 1024x768
pikselde izlenebilir.
|
|
|
|
|
|
Sırada yaklaşık 500 m.
ilerdeki Colleseum var. Colleseum arkasındaki Foro Romano ile daha bir anlam kazanıyor.
Dehşet bir tarihi ortam var. Burası eski Roma'nın merkezi.
Ortalıkta dolaşan gruplara takılıp rehberlerinden birşeyler
duymaya çalışıyoruz.
|
Ardından bir muhteşem
yapı daha; Piazza Venezia'daki Vittorio Emanuele II anıtı. Şehrin
ortasında bugüne kadar sapasağlam kalabilmiş bir yapı.Yorgunluk
aniden bastırıyor,ya da artık son raddesine gelince biz
ancak fark ediyoruz diyelim. Sonra bir uyku hali...Yapılacak
en iyi şey oturup sağlam bir şekilde yiyip içmek! Böylece
toparlanıp Roma'nın kokusuna yine kaptırıyoruz kendimizi.Yemek
yerken çok da iyi algılayamamışız ama tam da Pantheon'un karşısındayız.
Binaların arasında sıkışıp kalmış havuzlu bir meydanı süsleyen
ilginç bir yapı. Kubbesinin üzerindeki delikten içeri süzülen
ışık hüzmesi yapının içindeki heykel ve resimleri aydınlatıyor,ilginç
olan bu eserlerin sadece gün döndükçe hüzmenin aydınlattığı
kısımlarda yer alması. Ellerinde son model fotoğraf makineleri
ve kameraları olan onlar hatta yüzlerce çekik gözlünün arasından
zor bela sıyrılarak uzaklaşıyoruz burdan. |
Yine dar
sokaklar,yine eski binalar ve yine bir anda karşımıza çıkan
harika bir meydan;Piazza Navona!Cıvıl cıvıl .İçi içine sığmıyor
insanın. Bir kere çok güzel görünümlü bir bazilika,yine aynı
güzellikte üç tane havuz,bu güzelliği çevreleyip ortama renk
katan evler,balkonlarında rengarenk çiçekler...Bir sürü insan,
satıcılar,resim yapanlar ,şarkı söyleyenler...
Zaman diye birşey yok sanki
...
Roma'nın özelliklerinden biri bu. Etraf böyle güzel
ve tarihi meydanlarla dolu. Buradaki en büyük keyif te sıcağın
bunalttığı bedenimizi ayaklarımızı buz gibi havuz suyuna
sokarak serinletmek oldu. Heykellerin burnunun dibinde
oturup,suyla oynuyoruz.
Giysilerini çıkarıp
havuza giren ufak bir kız fotoğraf makinemizi görünce sevimli
pozlar vermeye başlıyor bize. Piazza Navona bizi öylesine içine
alıyor ki kalkamıyoruz bir türlü yerimizden. Böylece iyice
dinlenip enerji topluyoruz. Buz gibi su akıtan çeşmeden seyyar
şişemizi(!) doldurarak Roma'nın içinden geçen Tevere
Nehri'nin üstünde gemi şeklinde inşa edilmiş bir dolu binadan
oluşan adacığa 'Isola Tiberina' ya gidiyoruz. Nehrin kenarındaki
yıllanmış ağaçların yanında yürüyoruz bir süre...Caddede
hayat motorsikletlere binmiş akıp giderken Tevere'nin tertemiz
sularında, ördekler, zamanın dışında bir yerde yüzüyorlardı...Ve
Isola Tiberina Roma'nın tarihine tanıklık ediyordu...
|
|
|