Interrail nedir?

Trenler

İpuçları

Vize

Maliyet

Gitmeden Önce

Ve...Bizim Interrailimiz

yunanistan

italya ve viyana 

fransa

hollanda belçika almanya 

dönüş

Avrupa Tren Yolları Haritası

Ana Sayfa

 mailleriniz için dyatar25@yahoo.com

atlas@asia.com

 

Bu site  Özlem Özhan ve Deniz Yatar  

tarafından tasarlanmıştır.

TÜM HAKLARI SAKLIDIR.

 

En iyi 1024x768 pikselde izlenebilir.

 

 

 

 

 

Yunanistan

İtalya ve Viyana

Fransa

Belçika,Hollanda,Almanya

Dönüş

   

       Milano trenindeyiz, Como Gölü'ne gidiyoruz. O koskoca şehir nereye gitti hiç anlamadık. Çok güzel bir parkın içinden geçerek Alp'lerin eteklerine sıkışmış sakin bir göl ve acayip şirin bir kasaba. Elimizde ilk defa harita olmadan dolaşıyoruz Como'yu. Gezdiğimiz şehirlerin o yoğunluğundan sonra yemyeşil dağlar ve göl çok iyi geldi doğrusu. Göl kenarında, çimenlerde oturduk, uzandık, piknik falan derken akşam oldu.

 

 Tekrar aktarmalı olarak Milano'ya dönerken ilk defa istasyondaki makinelerin gazabına uğradık. Tren gecikti ve farklı perondan yanaştı istasyona. Ayrıca binince fark ettik ki tren 1.sınıf. Kondüktörün gelmemesini dilemekten başka yapacak birşey yok. Trenin en uzun mesafe ücretinin iki katını ödemek zorunda kalırız yoksa. Trenin de Zürih-Milano hattı olduğunu düşünürsek, iki kişiden, tüm paramız bir anda gidebilir. Bir süre sonra görevli geliyor bir şekil yırtıyoruz! Milano'da inip 45 dakika sonraki Genova trenine biniyoruz. Ve  ordan bir aktarma daha yaparak Roma treninde buluyoruz kendimizi. Ama tren oldukça dolu ve gecenin bir yarısı bindiğimiz için herkes uyuyor. Bu yorgunlukla bulduğumuz ilk yerde hemen sızdık ve gecenin 3'ünde kondüktörün uyarısıyla Pisa'da buluyoruz kendimizi. Hemen  bir yer bularak uyku tulumunu seriyoruz ve sabaha kadar uyuyoruz. Gün ışıdığında veznenin önünde yattığımızı anlıyoruz, ve bir adam bizi rahatsız etmemeye özen göstererek bilet almaya çalışıyor. Hemen toparlanmaya başladığımız sırada bir görevli gayet eğlenceli bir biçimde yatan herkesi alkış yaparak kaldırmaya uğraşıyor. Bu duruma bir süre gülüyoruz birde kalkanların sitemli haline...

Bir kez daha  sabah mahmurluğunu garda attıktan sonra  Pisa Kulesi'nin de içinde olduğu Piazza Duomo'ya doğru yürüyoruz.  Yol üstü güzel bir kafede sabah kahvesi keyfi yapıyoruz kendimize. İçerdeki tek yabancı biziz, herkes biribirini tanıyor anlaşılan. Meydana geldiğimizde kulenin etrafının bariyerlerle kapatıldığını görüyoruz, içeri giriş yok. Dikeyinden 5 m. eğik durumda. En son 2 ay önce yapılan çalışmalarda sonuç vermeyince kendi haline bırakmışlar (gerçi biz döndükten 3 ay sonra farklı bir yöntem denenerek eğim biraz dikleştirildi ve belli sayıda gruplar halinde insanlar içeri alınmaya başladı.). Yapımındaki bir mühendislik hatasından kaynaklanıyormuş ve her yıl 1cm. daha eğiliyormuş. Kulenin içinde iki ayrı merdiven varmış ve inen çıkanlar birbirini görmüyormuş. Bazilikanın yanında bir yer ayarlayıp kendimize Milano'dan aldığımız ekmek, Viyana'dan aldığımız peynir, Roma'dan aldığımız zeytinle güzel bir kahvaltı yapıyoruz Piazza Duomo'da. Hediyelik eşya standlarını geziyoruz. Tren vakti epey bir yaklaşmış. Hemen istasyona gidiyoruz ve ver elini Portofino. 

Buradaki tren rotası gerçekten görmeye değer. Tren sarp kayalardan oluşan dağların arasında deniz kenarı boyunca tünellere gire çıka ilerliyor. Deniz asi dalgalarını bu kara kayalarda köpürtüyor metrelerce aşağıda ve tünellerden çıkar çıkmaz cama yapışınca, kayalıklar üzerine kurulmuş bir sürü evcikten oluşan köyleri görüyoruz. Birde aralara serpiştirilmiş plajlar. Tünelden çıkıp bir kaç saniyede olsa bu eşsiz manzaraları görmek için sabırsızlanıyoruz. Yine böyle kayaların arasında yer alan Portofino'ya varıyoruz sonunda. ''I found my love in Portofinooo''. Gardan aşağıya şehir merkezine uzunca merdivenleri inerek varıyoruz. Gezdikçe anlıyoruz ki burası oldukça zengin bir tatil beldesi. Zira etrafta çok lüks arabalar pahalı restoranlar var. Ama gerçekten de güzel biryer. Bir süre sonra trene atlayıp Genova'nın yolunu tutuyoruz. Artık 11 günlük İtalya macerası sona erecek ve Genova'dan Sabaha karşı Nice'e giden trene bineceğiz. Genova büyük oldukça gelişmiş bir kent. Etrafı gezerken Roma'da ya da Venedik'te aldığımız tatları pek alamıyoruz. Aslında eski yapılar meydanlar bazilikalar burada da var ama şehrin koşuşturması biraz kapatıyor bu eserleri. Avrupa'nın en büyük akvaryumuna girelim desekte bilet fiyatlarını görünce vazgeçiyoruz. Deniz kenarında biraz vakit geçirip gara varıyoruz. Ama gar oldukça boş ve sabahlamamız gerekecek. Bir cafe bulup birkaç saat geçiriyoruz ve kahvelerimizi yudumlarken biryandan da İtalya günlerimizi konuşuyoruz. Garda bir bankın üzerinde uyuklarken tuvaletimiz geliyor ancak tuvaletler kapalı. Güç bela görevlinin birine derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Başta pek umursamıyor ama dayanacak halimiz kalmadığını görünce kendi tuvaletlerini kullanmamıza izin veriyor. Grazie!!! bizi büyük bir dertten kurtardığın için ve sanada  taksici, çantalarımızı kilitli dolaptan almak için gereken bozuklukları verdiğin için ...

1 2 3 4 5 6 <<< önceki sayfa

Yunanistan

İtalya ve Viyana

Fransa

Belçika,Hollanda,Almanya

Dönüş

 

  interrail nedir?     trenler     ipuçları     vize     maliyet     gitmeden önce     ve bizim interrailimiz     ana sayfa

Mesajlarınız için e-mail formumuzu doldurabilirsiniz
E-mail Formu